15 asırlık geleneğe göre yağmur duası yaptılar

ISPARTA 20.04.2024 - 12:44, Güncelleme: 20.04.2024 - 12:44
 

15 asırlık geleneğe göre yağmur duası yaptılar

ISPARTA merkeze bağlı Aliköy'de yağmur yağması için 15 asırlık bir gelenek yaşatılıyor. Şamanizm'e mensup Türk boylarından kalma 'ırfıza' denilen geleneğe göre lodos ile poyraz evlendirilerek, yağmur duası yapılıyor. Gelenek, köyün güneyinde oturan bir ailenin temsili gelin olan küçük kız çocuğunun, kuzeyde oturan ailenin temsili damat olan küçük erkek çocuğunun evine götürülmesiyle yaşatılıyor.
Isparta'da 15 asırdır yaşatılan gelenekle yağmur getiren rüzgarlar lodos ile poyraz evlendirilerek yağmur duası yapıldı. Merkeze bağlı Aliköy'de yapılan ve Şaman inançlarını çağrıştıran 'ırfıza' (tılsım) denilen gelenek, köyün kadınları tarafından kuraklık yaşanması nedeniyle tekrarlandı. Geleneğe göre, köyün evliyalarından Hatıp Dede'nin yaşadığı ev olan ve kuzeyde yer alan Beşir ailesinden küçük yaşta bir erkek çocuğunun poyrazı temsilen damat, köyün güneyinde yer alan evlerden herhangi birinde oturan ailenin küçük kız çocuğu ise lodosu temsilen gelin oldu. Yaklaşık 1 aydan bu yana tek damla yağmur yağmaması üzerine atalarından gördükleri gibi geleneği yerine getiren kadınlar, 1 gün öncesinden gelin getirecekleri kız çocuğunun evine dünürcü olarak gidiyor. Allah'ın emri, peygamberin sünneti gereği aileden kızı isteyen kadınlar, ertesi gün pilav, fasulye ve aşure kazanlarında düğün yemeği yapıp, gelin almaya gidiyor. Temsili gelin olarak duvak örtülen kız çocuğu 2 kadının elleri üzerinde köyde bulunan Hatıp Dede ve Şeyh Mehmet türbelerinde dolaştırılıyor. Türbelerde dualar edildikten sonra avuç içleri yere bakacak şekilde eller açılarak, darbuka eşliğinde temsili gelin lodos, temsili damat poyrazın evine götürülüyor. Gelin alayı temsili damadın annesi tarafından bir sürahi su serpilerek karşılanıyor. Temsili damadın, temsili gelinin duvağını açmasından sonra tekrar dua edilip, yapılan yemekler köy halkı tarafından yeniliyor ve Allah'tan yağmur isteniyor. 'ESKİDEN BERİ BU GELENEĞİ SÜRDÜRÜRÜZ' Köylülerden Zeliha Sevim, "Yağmur yağmadığı zamanlarda eskiden beri bu geleneği sürdürürüz. Hatta çevre köylerden biz bunu yapmadığımız zaman haber gönderip, yapmamız istenir. Allah yardım ederse erenler evliyalar yüzü suyu hürmetine yağmur yağar" dedi. Gülendam Köse, "Dün kızı istedik verdiler, biraz sonra kız almaya gideceğiz. Tekkeleri dolaşıp gelini buraya getireceğiz, sonra da pişen yemeklerden ikram edip Allah'tan yağmur isteyeceğiz" diye konuştu. Gülsüm Köse, geleneğin yıllardan beri devam ettiğini anlatırken, temsili damat poyrazın annesi Süheyla Arıkan ise "Bizim evimiz poyrazın estiği yönde olunca her zaman oğlan evi olarak kabul edilir. Lodosun estiği taraftan temsili küçük bir kız da buraya gelin olarak getirilir. Bu yıllardır böyle devam eder. Her zaman da faydası olmuştur" diye konuştu. 'GELENEĞİMİZİ YAŞATIYORUZ' Köy muhtarı Ali Çakacı, gelenekle ilgili şu bilgileri verdi: "Köyümüz Orta Asya'dan buraya göç eden Horasan Türkleridir. İslamiyet'ten önce Şamanizm'e mensup Türk boylarından kalma bu gelenek halen köyümüzde yaşatılmaktadır. Kadınlarımızın da anlattığı gibi kabayel (lodos) tarafından temsili bir gelin bu eve poyraza getirilir. Köy halkının elbirliğiyle hazırladığı yemekler yenilir ve Allah'tan hayırlı, bereketli, bol yağmur dilenir. Yaklaşık 15 asırlık bu gelenek köyümüzde halen yaşatılmaktadır."   
ISPARTA merkeze bağlı Aliköy'de yağmur yağması için 15 asırlık bir gelenek yaşatılıyor. Şamanizm'e mensup Türk boylarından kalma 'ırfıza' denilen geleneğe göre lodos ile poyraz evlendirilerek, yağmur duası yapılıyor. Gelenek, köyün güneyinde oturan bir ailenin temsili gelin olan küçük kız çocuğunun, kuzeyde oturan ailenin temsili damat olan küçük erkek çocuğunun evine götürülmesiyle yaşatılıyor.

Isparta'da 15 asırdır yaşatılan gelenekle yağmur getiren rüzgarlar lodos ile poyraz evlendirilerek yağmur duası yapıldı. Merkeze bağlı Aliköy'de yapılan ve Şaman inançlarını çağrıştıran 'ırfıza' (tılsım) denilen gelenek, köyün kadınları tarafından kuraklık yaşanması nedeniyle tekrarlandı. Geleneğe göre, köyün evliyalarından Hatıp Dede'nin yaşadığı ev olan ve kuzeyde yer alan Beşir ailesinden küçük yaşta bir erkek çocuğunun poyrazı temsilen damat, köyün güneyinde yer alan evlerden herhangi birinde oturan ailenin küçük kız çocuğu ise lodosu temsilen gelin oldu.

Yaklaşık 1 aydan bu yana tek damla yağmur yağmaması üzerine atalarından gördükleri gibi geleneği yerine getiren kadınlar, 1 gün öncesinden gelin getirecekleri kız çocuğunun evine dünürcü olarak gidiyor. Allah'ın emri, peygamberin sünneti gereği aileden kızı isteyen kadınlar, ertesi gün pilav, fasulye ve aşure kazanlarında düğün yemeği yapıp, gelin almaya gidiyor. Temsili gelin olarak duvak örtülen kız çocuğu 2 kadının elleri üzerinde köyde bulunan Hatıp Dede ve Şeyh Mehmet türbelerinde dolaştırılıyor. Türbelerde dualar edildikten sonra avuç içleri yere bakacak şekilde eller açılarak, darbuka eşliğinde temsili gelin lodos, temsili damat poyrazın evine götürülüyor. Gelin alayı temsili damadın annesi tarafından bir sürahi su serpilerek karşılanıyor. Temsili damadın, temsili gelinin duvağını açmasından sonra tekrar dua edilip, yapılan yemekler köy halkı tarafından yeniliyor ve Allah'tan yağmur isteniyor.

'ESKİDEN BERİ BU GELENEĞİ SÜRDÜRÜRÜZ'

Köylülerden Zeliha Sevim, "Yağmur yağmadığı zamanlarda eskiden beri bu geleneği sürdürürüz. Hatta çevre köylerden biz bunu yapmadığımız zaman haber gönderip, yapmamız istenir. Allah yardım ederse erenler evliyalar yüzü suyu hürmetine yağmur yağar" dedi.

Gülendam Köse, "Dün kızı istedik verdiler, biraz sonra kız almaya gideceğiz. Tekkeleri dolaşıp gelini buraya getireceğiz, sonra da pişen yemeklerden ikram edip Allah'tan yağmur isteyeceğiz" diye konuştu.

Gülsüm Köse, geleneğin yıllardan beri devam ettiğini anlatırken, temsili damat poyrazın annesi Süheyla Arıkan ise "Bizim evimiz poyrazın estiği yönde olunca her zaman oğlan evi olarak kabul edilir. Lodosun estiği taraftan temsili küçük bir kız da buraya gelin olarak getirilir. Bu yıllardır böyle devam eder. Her zaman da faydası olmuştur" diye konuştu.

'GELENEĞİMİZİ YAŞATIYORUZ'

Köy muhtarı Ali Çakacı, gelenekle ilgili şu bilgileri verdi:

"Köyümüz Orta Asya'dan buraya göç eden Horasan Türkleridir. İslamiyet'ten önce Şamanizm'e mensup Türk boylarından kalma bu gelenek halen köyümüzde yaşatılmaktadır. Kadınlarımızın da anlattığı gibi kabayel (lodos) tarafından temsili bir gelin bu eve poyraza getirilir. Köy halkının elbirliğiyle hazırladığı yemekler yenilir ve Allah'tan hayırlı, bereketli, bol yağmur dilenir. Yaklaşık 15 asırlık bu gelenek köyümüzde halen yaşatılmaktadır." 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.