Su yasası ivedilikle çıkarılmalı yoksa Eğirdir gölü bitecek

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 23.01.2021 - 14:03, Güncelleme: 23.01.2021 - 14:03
 

Su yasası ivedilikle çıkarılmalı yoksa Eğirdir gölü bitecek

Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü (SAREM) eski müdürü Biyolog Sedat Karakoyun, su kaynaklarının korunması için su yasasının ivedilikle çıkarılması gerektiğini belirtti. Karakoyun, Eğirdir Gölü için ‘hassas korunacak alan’ ilan edilmesinin çare olmayacağını savundu.
SAREM eski müdürü Biyolog Sedat Karakoyun, Eğirdir Gölü başta olmak üzere su kaynaklarında yaşanan sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kurumlar arası koordinasyon olmadığı için suyun yönetilemediğini belirten Karakoyun, “Son günlerde Eğirdir Gölü’nden kirli çamurun alınması ile ilgili DSİ tarafından başlatılan çalışmaya Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün resmi bir yazı ile karşı çıkması buna somut bir örnektir. Göl havzasında aşırı miktarda kullanılan sun’i gübre ve tarım ilaçlarının göldeki sediman(çamur)da ağır metal kirliliği meydana getirdiği tespit edilmiştir. Nerelerden ve hangi derinlikte çamurun alınacağı bellidir. Çalışma önerilerim doğrultusunda bilimsel verilere dayanarak, milletvekilimiz Mehmet Uğur Gökgöz’ün DSİ teşkilatı ile yapmış olduğu görüşmeler sonucunda başlatılmıştır. Çamurun alınmasına karşı çıkan gerek bilim insanları gerekse kamu bürokrasisi ile bu konuyu tartışabilirim. Göle dokunmayın diyenler çözüm söylemelidirler" dedi. Eğirdir Gölü’nün 1991 yılında içme ve kullanma suyu olarak ilan edildiğini hatırlatan Karakoyun "Özel bir koruma gerektiren gölümüzle ilgili olarak son yıllarda çok kıymetli çalışmalar yapılmıştır. “Milletvekilleri öncülük yapmalıdır” Eğirdir Gölü’nün statüsünün ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak belirlenmesinin de göl için çare olmayacağını ileri süren Sedat Karakoyun, şunları söyledi: “Çare TBMM den su yasasının çıkarılmasıdır. Ülkemiz iç su kaynakları bakımından en zengin bölgesi Göller Bölgesidir. Bölgede 40’a yakın doğal göl ile DSİ tarafından işletmeye açılmış 129 baraj ve 140 adet gölet vardır. Ancak bölge, ABD Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından yoğun kuraklık yaşayan bölge olarak gösterilmektedir. Merkezi Isparta olan ve Burdur, Afyon, Denizli, Konya illerini de içine alan Göller Bölgesinin iktidar ve muhalefet milletvekilleri bir araya gelerek, su ile ilgili yasa teklifini vermelidirler. Bu konuda ilimiz milletvekilleri öncülük yapmalıdır. “İki gün susuz kalırsanız suyun kıymetini anlarsınız” Hâlihazırda Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün ve TEMA Vakfı’nın hazırlamış oldukları taslak bir yasa vardır. Hiç vakit geçirmeden tüm paydaşlar bir araya gelerek yasaya son şeklini vermelidirler. Su yasasının meclisten geçmesi sonucunda suyun bir sahibi olacak su yönetiminde çok başlılık ortadan kalkacaktır. Böylece su ile ilgili olarak herkesin kurallara uyması zorunlu olacak uyulmadığı zaman da belli yaptırımlarla karşılaşılacaktır. Ekonomik, siyasal ve sosyal riskler krize dönüştüğü zaman yönetilebilirsiniz. Ancak su ile ilgili kriz yaşanırsa bunu çözmeniz mümkün değildir. Su kaynaklarımız partiler üstü bir meseledir. Siyaset sorun çözme sanatıdır. O nedenle TBMM deki tüm milletvekillerinin katılımıyla vakit geçirilmeden su yasası çıkarılmalı ve uygulamaya konulmalıdır. İki gün susuz kalırsanız suyun kıymetini anlarsınız.”
Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü (SAREM) eski müdürü Biyolog Sedat Karakoyun, su kaynaklarının korunması için su yasasının ivedilikle çıkarılması gerektiğini belirtti. Karakoyun, Eğirdir Gölü için ‘hassas korunacak alan’ ilan edilmesinin çare olmayacağını savundu.

SAREM eski müdürü Biyolog Sedat Karakoyun, Eğirdir Gölü başta olmak üzere su kaynaklarında yaşanan sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kurumlar arası koordinasyon olmadığı için suyun yönetilemediğini belirten Karakoyun, “Son günlerde Eğirdir Gölü’nden kirli çamurun alınması ile ilgili DSİ tarafından başlatılan çalışmaya Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün resmi bir yazı ile karşı çıkması buna somut bir örnektir. Göl havzasında aşırı miktarda kullanılan sun’i gübre ve tarım ilaçlarının göldeki sediman(çamur)da ağır metal kirliliği meydana getirdiği tespit edilmiştir. Nerelerden ve hangi derinlikte çamurun alınacağı bellidir. Çalışma önerilerim doğrultusunda bilimsel verilere dayanarak, milletvekilimiz Mehmet Uğur Gökgöz’ün DSİ teşkilatı ile yapmış olduğu görüşmeler sonucunda başlatılmıştır. Çamurun alınmasına karşı çıkan gerek bilim insanları gerekse kamu bürokrasisi ile bu konuyu tartışabilirim. Göle dokunmayın diyenler çözüm söylemelidirler" dedi.

Eğirdir Gölü’nün 1991 yılında içme ve kullanma suyu olarak ilan edildiğini hatırlatan Karakoyun "Özel bir koruma gerektiren gölümüzle ilgili olarak son yıllarda çok kıymetli çalışmalar yapılmıştır.

“Milletvekilleri öncülük yapmalıdır”

Eğirdir Gölü’nün statüsünün ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak belirlenmesinin de göl için çare olmayacağını ileri süren Sedat Karakoyun, şunları söyledi: “Çare TBMM den su yasasının çıkarılmasıdır. Ülkemiz iç su kaynakları bakımından en zengin bölgesi Göller Bölgesidir. Bölgede 40’a yakın doğal göl ile DSİ tarafından işletmeye açılmış 129 baraj ve 140 adet gölet vardır. Ancak bölge, ABD Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından yoğun kuraklık yaşayan bölge olarak gösterilmektedir. Merkezi Isparta olan ve Burdur, Afyon, Denizli, Konya illerini de içine alan Göller Bölgesinin iktidar ve muhalefet milletvekilleri bir araya gelerek, su ile ilgili yasa teklifini vermelidirler. Bu konuda ilimiz milletvekilleri öncülük yapmalıdır.

“İki gün susuz kalırsanız suyun kıymetini anlarsınız”

Hâlihazırda Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün ve TEMA Vakfı’nın hazırlamış oldukları taslak bir yasa vardır. Hiç vakit geçirmeden tüm paydaşlar bir araya gelerek yasaya son şeklini vermelidirler. Su yasasının meclisten geçmesi sonucunda suyun bir sahibi olacak su yönetiminde çok başlılık ortadan kalkacaktır. Böylece su ile ilgili olarak herkesin kurallara uyması zorunlu olacak uyulmadığı zaman da belli yaptırımlarla karşılaşılacaktır. Ekonomik, siyasal ve sosyal riskler krize dönüştüğü zaman yönetilebilirsiniz. Ancak su ile ilgili kriz yaşanırsa bunu çözmeniz mümkün değildir. Su kaynaklarımız partiler üstü bir meseledir. Siyaset sorun çözme sanatıdır. O nedenle TBMM deki tüm milletvekillerinin katılımıyla vakit geçirilmeden su yasası çıkarılmalı ve uygulamaya konulmalıdır. İki gün susuz kalırsanız suyun kıymetini anlarsınız.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.