“Eskiden çekiç sesleri eksik olmazdı burada”

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.02.2021 - 12:41, Güncelleme: 07.02.2021 - 12:41
 

“Eskiden çekiç sesleri eksik olmazdı burada”

Burdur’da yarım asırdır ayakkabı sayacılığı yapan 62 yaşındaki Hüseyin Dereli, çırak bulamamaktan şikayetçi. Burdur’un son ayakkabı sayacıları arasında olan Hüseyin Dereli, çırak olmadığı ve fabrikalaşma arttığı için sayacılık mesleğinin yok olmak üzere olduğunu söyledi.
Burdur’da ayakkabıcılar arastasında mesleğini yapan Hüseyin Dereli, 1969 yılında Isparta’da sayacılık mesleğine başladı. Askerlik görevini yerine getirdikten sonra Burdur’a gelen ve mesleğine Burdur’da devam eden Hüseyin Dereli, 52 yıldır mesleğini ilk gün ki heyecanla yapmaya devam ediyor. Burdur ayakkabıcılar arastasında tek başına ayakkabıların üst bölümünü hazırlayarak model oluşturan Hüseyin Dereli, hazırladığı sayaları, arastada bulunan son 2 imalatçı ile beraber ayakkabıya dönüştürüyor. Hüseyin Dereli, sayacılık mesleğinin yanı sıra halk oyunlarında kullanılan ve pisi pisi denilen ayakkabılar da üretiyor. “İmalatçılar Fabrika ile rekabet edemiyor” Fabrikalaşma ile beraber sayacılık mesleğinin yok olmak üzere olduğunu belirten Hüseyin Dereli, arastadaki imalatçılar ile beraber çok az ayakkabı ürettiklerini söyledi. Dereli, “Eskiden çok muazzam imalat vardı. Burada 50 kişi imalatçıydı. Şimdi iki kişi kaldı onlarda çok az bir miktarda ayakkabı üretiyor. Genellikle hazıra döndü yani. Konya’da adam fabrikasını kurmuş 2 bin, 3 bin çift ayakkabı yapıyor. İmalatçılar onlarla rekabet edemiyor tabi. Taban almaya kalksan 400 çiftten az taban alamıyorsun artık. 400 çifti de burada yapacak imalatçı kalmadı. Kendi yağımızda kavurulup geçiniyoruz işte” diye konuştu. “Eskiden her yerde imalatçı vardı; tak tak diye çekiç seslerini duyardınız” Çırak olmadığı için ayakkabı sayacılarının ve imalatçılarının azaldığını ifade eden Dereli, “Eskiden yoldan geçerken arastaya girmeden önce karşıdan çekiç seslerini duyardınız. Her yerde imalatçı vardı. Hatta her dükkanda da 4-5 tane çırak vardı. 8 yıl eğitimin ardından çocuk 14, 15 yaşında oluyor. Ondan sonra da çıraklığa gelmediler. Ya kahveci garsonu ya lokantaya ya da oraya buraya gittiler. Hiçbir arkadaşın yanında şimdi çırak yok” dedi. “Yetiştirme yurtlarından zanaatkarlar çıkardı” Eskiden Burdur’da ki imalatçıların çoğunun yetiştirme yurdunda sayacılık mesleğini öğrendiğini dile getiren Dereli, “Buradaki imalatçıların yüzde 90’ı yurttan gelmeydi. Yetiştirme yurdunda yetişip muazzam sanatkarlar oluyorlardı. Bizim saya bölümü Burdur’da yoktu. Isparta’ya gidip geliyorduk. Çok güzel ustalar vardı. Çoğu bıraktı, çoğu da rahmetli oldu” diyerek Burdur’da yetiştirme yurdunda sayacılık öğrenen ustaların kalmadığını söyledi.
Burdur’da yarım asırdır ayakkabı sayacılığı yapan 62 yaşındaki Hüseyin Dereli, çırak bulamamaktan şikayetçi. Burdur’un son ayakkabı sayacıları arasında olan Hüseyin Dereli, çırak olmadığı ve fabrikalaşma arttığı için sayacılık mesleğinin yok olmak üzere olduğunu söyledi.

Burdur’da ayakkabıcılar arastasında mesleğini yapan Hüseyin Dereli, 1969 yılında Isparta’da sayacılık mesleğine başladı. Askerlik görevini yerine getirdikten sonra Burdur’a gelen ve mesleğine Burdur’da devam eden Hüseyin Dereli, 52 yıldır mesleğini ilk gün ki heyecanla yapmaya devam ediyor. Burdur ayakkabıcılar arastasında tek başına ayakkabıların üst bölümünü hazırlayarak model oluşturan Hüseyin Dereli, hazırladığı sayaları, arastada bulunan son 2 imalatçı ile beraber ayakkabıya dönüştürüyor. Hüseyin Dereli, sayacılık mesleğinin yanı sıra halk oyunlarında kullanılan ve pisi pisi denilen ayakkabılar da üretiyor.

“İmalatçılar Fabrika ile rekabet edemiyor”

Fabrikalaşma ile beraber sayacılık mesleğinin yok olmak üzere olduğunu belirten Hüseyin Dereli, arastadaki imalatçılar ile beraber çok az ayakkabı ürettiklerini söyledi. Dereli, “Eskiden çok muazzam imalat vardı. Burada 50 kişi imalatçıydı. Şimdi iki kişi kaldı onlarda çok az bir miktarda ayakkabı üretiyor. Genellikle hazıra döndü yani. Konya’da adam fabrikasını kurmuş 2 bin, 3 bin çift ayakkabı yapıyor. İmalatçılar onlarla rekabet edemiyor tabi. Taban almaya kalksan 400 çiftten az taban alamıyorsun artık. 400 çifti de burada yapacak imalatçı kalmadı. Kendi yağımızda kavurulup geçiniyoruz işte” diye konuştu.

“Eskiden her yerde imalatçı vardı; tak tak diye çekiç seslerini duyardınız”

Çırak olmadığı için ayakkabı sayacılarının ve imalatçılarının azaldığını ifade eden Dereli, “Eskiden yoldan geçerken arastaya girmeden önce karşıdan çekiç seslerini duyardınız. Her yerde imalatçı vardı. Hatta her dükkanda da 4-5 tane çırak vardı. 8 yıl eğitimin ardından çocuk 14, 15 yaşında oluyor. Ondan sonra da çıraklığa gelmediler. Ya kahveci garsonu ya lokantaya ya da oraya buraya gittiler. Hiçbir arkadaşın yanında şimdi çırak yok” dedi.

“Yetiştirme yurtlarından zanaatkarlar çıkardı”

Eskiden Burdur’da ki imalatçıların çoğunun yetiştirme yurdunda sayacılık mesleğini öğrendiğini dile getiren Dereli, “Buradaki imalatçıların yüzde 90’ı yurttan gelmeydi. Yetiştirme yurdunda yetişip muazzam sanatkarlar oluyorlardı. Bizim saya bölümü Burdur’da yoktu. Isparta’ya gidip geliyorduk. Çok güzel ustalar vardı. Çoğu bıraktı, çoğu da rahmetli oldu” diyerek Burdur’da yetiştirme yurdunda sayacılık öğrenen ustaların kalmadığını söyledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.