Mahmut amcanın yüreklere dokunan aşk hikâyesi

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.05.2021 - 11:07, Güncelleme: 10.05.2021 - 11:07
 

Mahmut amcanın yüreklere dokunan aşk hikâyesi

Burdur’da geçirdiği beyin kanaması sonucu yatalak kalan eşine 10 yıldır bıkmadan bakan Mahmut amcanın aşk hikayesi görenlerin yürekleri sızlatıyor.
Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Çamlık köyünde 38 yıldır Mahmut Üney (62) ile evli olan Fadime Üney (62) 2011 yılında beyin kanaması geçirdi. Elindeki malı mülkü satarak eşi Fadime’yi hayatta tutmaya çalışan Mahmut Üney,’in tüm çabasına rağmen Fadime Üney, sağ tarafı felçli olarak yatağa mahkûm oldu. 10 yıl geçmesine rağmen bıkmadan usanmadan eşinin eli, kolu, ayağı olmaya çalışan Mahmut Üney, öz kızının bile annesi ile ilgilenmediğini, zaman geçtikçe eşine bakmanın zorlaştığını ama pes etmediğini söyledi. Mahmut Üney, "1983 yılında evlendim, aşağı yukarı kırk senelik bir evliliğim var. On yıldır yatalak eşime bakıyorum. Elimden ameliyat geçirdim ve zaman geçtikçe eşime bakmak daha zorlaşıyor. Kızımın biri hiç ilgilenmedi, ekmeğimi bile başkasına pişirtiyorum. Oğlum var yanımda. Çalışma gücüm yok. Allah razı olsun oğlumla gelinim olmasa bit pire bizi yiyecek. Her şeyimiz de yanımızdalar. Onlar da olmasa bitiğim” dedi. “Bir tek bana bakan gözleri kaldı geriye” 10 yıl önce eşinin beyin kanaması geçirdiğini ifade eden Mahmut Üney, “2011 yılında eşim beyin kanaması geçirdi. O zaman açık ameliyat yapılacaktı. Elde avuçta yok. Elimdeki malı mülkü, tarlalarımı sattım. Bir bu dam kaldı başımda. Sırf Fadime’yi iyi edebilmek için ilk başta seksen bin lira harcadım. Ama sonra Fadime iyileşmedi. Dediler ki beyninin dörtte üçü ölü. Sağ tarafı felç kaldı. Yemez içmez, kıpırdamaz, konuşmaz, bir acısı derdi olsa onu bile diyemez Bir tek bana bakan gözleri kaldı geriye. 2011’den beri her şeyiyle ben ilgileniyorum. Yemeğini ben kendim yediriyorum, temizliğini ben yapıyorum. Yediği ya mama ya çorba, sert bir şey versen yiyemez. Benim on iki ayımın sekiz ayı mutlaka hastanede geçer. En ufak bir şeyden enfeksiyonu bir kaptı mı doğru hastaneye gitmek zorundayız. Günlerce, aylarca eve gelemediğim zamanlar oldu. Geçen bu on senenin sekiz senesi hastanelerde geçti. Sırf eziyet çekmesin diye. Başka neyim var ki şu dünyada, bir canım bir de bebeğim Fadime Dayanmam çok zor. Zaman geçtikçe yaşlanıyorum. Ona bakmak her şeyine koşmak zorlaşıyor” diye konuştu. “Kendi kızım bile dönüp bakmadı” Eşi Fadime Üney’in her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini vurgulayan Mahmut Üney, “Sabah sekizde kahvaltısını yaptırırım, yani mamasını içirerek karnını doyururum. Sonra ilaçlarını içiriyorum. Günde üç kez altının temizliğini yapıyorum. Haftada iki kez mutlaka banyosunu yaptırıyorum, kişisel bakımını yapıyorum. Her şeyim Fadime oldu on yıldır. Ne düğüne ne bayrama, el içine hiç girmedim. Gitsem rezil oluruz. Bir yere gidersem gelinden bakmasını istemek zorundayım, ondan da sürekli böyle bir şey istemeye yüzüm yok. Kendi kızım bile dönüp bakmadı. Onca zaman hastanede kaldık, gelip başında bile durmadı. Ekmeğimi pişir dedim onu pişirmedi” diyerek elinde avucunda olanla yevmiyesini verip yemeğini başkasına pişirttiğini dile getirdi. “Fadime’yi hiç muhtaç etmedim” Kimseden destek istemediğini, eşi Fadimeyi kimseye muhtaç etmediğini belirten Mahmut Üney, “Evin yanında serada bir şeyler yetiştirip üç beş bir şey kazanıp Fadime’ye bakacağım diye çabalıyorum. Kimseden de hem maddi hem de manevi hiçbir isteğim yok artık. Destek de istemiyorum. Allah’ıma binlerce şükür olsun ki ben Fadime’yi hiç muhtaç etmedim, ona seviniyorum. Ne zamandır öylece yatar ama daha bir kere sırtında, yanında bir delik bir yara bile olmadı. Temizliğine önem veriyorum. Altının bezini, banyosunu, bakımını hiçbir şeyini çoluğuma çocuğuma bile yaptırmadım. Dünyadaki tek varlığım eşim, ondan başkasını tanımıyorum da zaten. Bucak Devlet Hastanesinde bile herkes bilir. Hep nöroloji servisinde kalıyoruz. Oradaki herkes ismimi bilmez ama derler ki Hanımına iyi bakan amca geldi” dedi. “Bebeğimin gözleri bana bakıp dururken ben bu eve bir başkasını sokar mıyım?” Çevresindeki vatandaşların çok defa başkasıyla evlenmesini söylediğini dile getiren Mahmut Ünay, “Evlen diyorlar. Çok dediler yani. Hepsini de bozdum attım. Bebeğimin gözleri bana bakıp dururken ben bu eve bir başkasını sokar mıyım? Acıktığında susadığında ağzını açar bilirim. Bir yeri acısa sızlasa gözünden yaş akar hemen. Acısını da öylelikle bilirim. Ara sıra dışarı çıkarır gezdiririm. Akülü bir arabası var, kucaklar arabasına bindiririm etrafı gezdiririm. Evin önünü arkasını, serayı Yoksa yata yata sıkılıyor. Sonra da yattığı yerden sol eliyle bana saldırmaya kalkıyor. O yüzden düzenli olarak çıkarıyorum dışarıya. Konuşabilseydi ne vardı. Hiç değilse deseydi ki acıktım, susadım. Derdini içinde yaşadıklarını söyleyebilseydi bir bilseydim” diyerek eşinin konuşamamasından yakındı. “Hastanede bir simit alacak param olmadı benim, hiç kimse yoktu” 10 yılın 8 yılını hastane köşelerinde geçirdiğini vurgulayan Mahmut Ünay, eşi Fadime Ünay’ın akrabalarından hiç kimsenin arayıp sormadığını söyledi. Mahmut Ünay, “Akrabalarından gelen giden hiç kimse yok. Ama ben de Allah’a bir söz verdim. Toprak üstün olursam, Fadime ölürse de hiçbir akrabaya da haber vermeyeceğim. Gözü açıkken gelmeyen ölüsüne de gelmesin. En yakınımda şurada kayınım var, Fadime’nin en büyük abisi. Daha bugüne bugün ne yapıyor, nasıl diye şu eve girdiği yok. Çok şükür hiçbirine de muhtaç değilim Fadime’yi de muhtaç etmedim. Bir oğlumla bir ben kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz. Hiçbir şeyim yok, ne tapum ne tarlam kaldı elimde. İşte biraz tarım biraz hayvancılık oğlumla birbirimizi destekleyerek gidiyoruz. Hastanede bir simit alacak param olmadı benim, hiç kimse yoktu. Fadime gittikten sonra da kimse olmasın. Şimdi ben bebek gibi bakıyorum eşime” diye konuştu.
Burdur’da geçirdiği beyin kanaması sonucu yatalak kalan eşine 10 yıldır bıkmadan bakan Mahmut amcanın aşk hikayesi görenlerin yürekleri sızlatıyor.

Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Çamlık köyünde 38 yıldır Mahmut Üney (62) ile evli olan Fadime Üney (62) 2011 yılında beyin kanaması geçirdi. Elindeki malı mülkü satarak eşi Fadime’yi hayatta tutmaya çalışan Mahmut Üney,’in tüm çabasına rağmen Fadime Üney, sağ tarafı felçli olarak yatağa mahkûm oldu.

10 yıl geçmesine rağmen bıkmadan usanmadan eşinin eli, kolu, ayağı olmaya çalışan Mahmut Üney, öz kızının bile annesi ile ilgilenmediğini, zaman geçtikçe eşine bakmanın zorlaştığını ama pes etmediğini söyledi. Mahmut Üney, "1983 yılında evlendim, aşağı yukarı kırk senelik bir evliliğim var. On yıldır yatalak eşime bakıyorum. Elimden ameliyat geçirdim ve zaman geçtikçe eşime bakmak daha zorlaşıyor. Kızımın biri hiç ilgilenmedi, ekmeğimi bile başkasına pişirtiyorum. Oğlum var yanımda. Çalışma gücüm yok. Allah razı olsun oğlumla gelinim olmasa bit pire bizi yiyecek. Her şeyimiz de yanımızdalar. Onlar da olmasa bitiğim” dedi.

“Bir tek bana bakan gözleri kaldı geriye”

10 yıl önce eşinin beyin kanaması geçirdiğini ifade eden Mahmut Üney, “2011 yılında eşim beyin kanaması geçirdi. O zaman açık ameliyat yapılacaktı. Elde avuçta yok. Elimdeki malı mülkü, tarlalarımı sattım. Bir bu dam kaldı başımda. Sırf Fadime’yi iyi edebilmek için ilk başta seksen bin lira harcadım. Ama sonra Fadime iyileşmedi. Dediler ki beyninin dörtte üçü ölü. Sağ tarafı felç kaldı. Yemez içmez, kıpırdamaz, konuşmaz, bir acısı derdi olsa onu bile diyemez Bir tek bana bakan gözleri kaldı geriye. 2011’den beri her şeyiyle ben ilgileniyorum. Yemeğini ben kendim yediriyorum, temizliğini ben yapıyorum. Yediği ya mama ya çorba, sert bir şey versen yiyemez. Benim on iki ayımın sekiz ayı mutlaka hastanede geçer. En ufak bir şeyden enfeksiyonu bir kaptı mı doğru hastaneye gitmek zorundayız. Günlerce, aylarca eve gelemediğim zamanlar oldu. Geçen bu on senenin sekiz senesi hastanelerde geçti. Sırf eziyet çekmesin diye. Başka neyim var ki şu dünyada, bir canım bir de bebeğim Fadime Dayanmam çok zor. Zaman geçtikçe yaşlanıyorum. Ona bakmak her şeyine koşmak zorlaşıyor” diye konuştu.

“Kendi kızım bile dönüp bakmadı”

Eşi Fadime Üney’in her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini vurgulayan Mahmut Üney, “Sabah sekizde kahvaltısını yaptırırım, yani mamasını içirerek karnını doyururum. Sonra ilaçlarını içiriyorum. Günde üç kez altının temizliğini yapıyorum. Haftada iki kez mutlaka banyosunu yaptırıyorum, kişisel bakımını yapıyorum. Her şeyim Fadime oldu on yıldır. Ne düğüne ne bayrama, el içine hiç girmedim. Gitsem rezil oluruz. Bir yere gidersem gelinden bakmasını istemek zorundayım, ondan da sürekli böyle bir şey istemeye yüzüm yok. Kendi kızım bile dönüp bakmadı. Onca zaman hastanede kaldık, gelip başında bile durmadı. Ekmeğimi pişir dedim onu pişirmedi” diyerek elinde avucunda olanla yevmiyesini verip yemeğini başkasına pişirttiğini dile getirdi.

“Fadime’yi hiç muhtaç etmedim”

Kimseden destek istemediğini, eşi Fadimeyi kimseye muhtaç etmediğini belirten Mahmut Üney, “Evin yanında serada bir şeyler yetiştirip üç beş bir şey kazanıp Fadime’ye bakacağım diye çabalıyorum. Kimseden de hem maddi hem de manevi hiçbir isteğim yok artık. Destek de istemiyorum. Allah’ıma binlerce şükür olsun ki ben Fadime’yi hiç muhtaç etmedim, ona seviniyorum. Ne zamandır öylece yatar ama daha bir kere sırtında, yanında bir delik bir yara bile olmadı. Temizliğine önem veriyorum. Altının bezini, banyosunu, bakımını hiçbir şeyini çoluğuma çocuğuma bile yaptırmadım. Dünyadaki tek varlığım eşim, ondan başkasını tanımıyorum da zaten. Bucak Devlet Hastanesinde bile herkes bilir. Hep nöroloji servisinde kalıyoruz. Oradaki herkes ismimi bilmez ama derler ki Hanımına iyi bakan amca geldi” dedi.

“Bebeğimin gözleri bana bakıp dururken ben bu eve bir başkasını sokar mıyım?”

Çevresindeki vatandaşların çok defa başkasıyla evlenmesini söylediğini dile getiren Mahmut Ünay, “Evlen diyorlar. Çok dediler yani. Hepsini de bozdum attım. Bebeğimin gözleri bana bakıp dururken ben bu eve bir başkasını sokar mıyım? Acıktığında susadığında ağzını açar bilirim. Bir yeri acısa sızlasa gözünden yaş akar hemen. Acısını da öylelikle bilirim. Ara sıra dışarı çıkarır gezdiririm. Akülü bir arabası var, kucaklar arabasına bindiririm etrafı gezdiririm. Evin önünü arkasını, serayı Yoksa yata yata sıkılıyor. Sonra da yattığı yerden sol eliyle bana saldırmaya kalkıyor. O yüzden düzenli olarak çıkarıyorum dışarıya. Konuşabilseydi ne vardı. Hiç değilse deseydi ki acıktım, susadım. Derdini içinde yaşadıklarını söyleyebilseydi bir bilseydim” diyerek eşinin konuşamamasından yakındı.

“Hastanede bir simit alacak param olmadı benim, hiç kimse yoktu”

10 yılın 8 yılını hastane köşelerinde geçirdiğini vurgulayan Mahmut Ünay, eşi Fadime Ünay’ın akrabalarından hiç kimsenin arayıp sormadığını söyledi. Mahmut Ünay, “Akrabalarından gelen giden hiç kimse yok. Ama ben de Allah’a bir söz verdim. Toprak üstün olursam, Fadime ölürse de hiçbir akrabaya da haber vermeyeceğim. Gözü açıkken gelmeyen ölüsüne de gelmesin. En yakınımda şurada kayınım var, Fadime’nin en büyük abisi. Daha bugüne bugün ne yapıyor, nasıl diye şu eve girdiği yok. Çok şükür hiçbirine de muhtaç değilim Fadime’yi de muhtaç etmedim. Bir oğlumla bir ben kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz. Hiçbir şeyim yok, ne tapum ne tarlam kaldı elimde. İşte biraz tarım biraz hayvancılık oğlumla birbirimizi destekleyerek gidiyoruz. Hastanede bir simit alacak param olmadı benim, hiç kimse yoktu. Fadime gittikten sonra da kimse olmasın. Şimdi ben bebek gibi bakıyorum eşime” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.