Üzüm Pazarı

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.03.2021 - 12:02, Güncelleme: 25.03.2021 - 12:02
 

Üzüm Pazarı

Bir zamanlar eşek ve katır sırtında köylerden ve ilçelerden getirilen, üzüm ve benzeri ürünler, üzüm pazarımızda satışa çıkarmış. Köylüler getirdikleri ürünleri Isparta’da bulunan tacir ve halka sattıktan sonra, pazarda bulunan derici, demirci, manifaturacı, ayakkabıcı, bakırcı gibi esnaflardan de kendi ihtiyaçlarını alıp köylerinin yolunu tutarlarmış. 460 yıllık tarihi ‘Üzüm Pazarı’ sadece Isparta’nın değil aynı zamanda Türkiye’nin önemli pazarlarından birisidir. Kısaca; İstanbul’da Mısır çarşısı neyse Üzüm pazarı da aynı anlam ve karaktere sahip korunması gereken tarihi, turistik bir çekim merkezidir. Son yıllarda burayı komple kaldırmak isteyenlerde olmuştur. Bu da anlaşılamayan farklı bir durumdur. Kentin kalbinin attığı nokta olarak bilinen eski üzüm pazarı Mimar Sinan çarşısı olarak da adlandırılır. Mimar Sinan adını nasıl aldığına bakacak olursak, çarşının hemen yanında bulunan tarihi caminin Mimar Sinan projesi olması, Rivayete göre Üzüm çarşısını da yapan büyük üstat Mimar Sinan olduğu söylenmektedir.Çarşının kiralarından elde edilecek gelir caminin ihtiyaçlarında kullanılırmış. Tıpkı Firdevs bey çarşısının, Ulu caminin masraflarına katkı olsun diye yapılması gibi.Üzüm pazarı,kuyumcudan çantacıya, bıçakcıdan kahveciye,butik hediyelik eşya vb. esnaflarımıza barınma ,kaybolan Sosyo Kültürel yapıya sahip çıkma, ayrıca;sosyo ekonomiyi canlandırma görevini üstlenmiştir. Bir ‘ kapalı çarşı’ mantığıyla 8 sokak ve yaklaşık 150 esnafla Isparta yerli halkına ve aynı zamanda dışarıdan gelen yerli ve yabancı turistlere hitap ederek , şehrin kalbi sayılacak bir yerde hizmet vermeye devam etmektedir. Yaklaşık 500 kişinin ekmek yediği çarşı yıllara meydan okuyarak dimdik ayakta bugünlere kadar gelmiştir. Üzüm pazarı adeta Ispartanın neredeyse tek kalan nadide tarihi marka mekanlarından biridir. “Tam 460 yıldır Isparta ticaretinin kalbinin attığı bir yer olan çarşı bu kentin önemli bir markasıdır. Günümüzün modern alışveriş merkezleri ve çarşıları gibi bu tarz yerlerin bundan 460 yıl önce Isparta gibi Anadolu’nun bir çok yerinde yapıldığını biliyoruz. Bu çarşılar zamanlarının şimdiki alışveriş merkezleri gibi ,tamamen halkın refahı düşünülerek, nitelikli hizmet ve alışveriş için adeta açık AVM modeli ile yapılmışlardır. Böylesine önemli bir pazarın bugünlerde hak ettiği değere sahip olduğu düşünülerek yapılan rastorasyon,restütosyon ,vb.çalışmalar kimilerini heyecanlandırıyor,takdire şayan özlemle göz kamaştırıyor,kimilerine görede belkide kendilerince haklı olduklarını düşünerek,yapılan yatırımın vebal olduğu bile söylenebiliyor.Bu alanlarımıza sahip çıkılarak daha nitelikli bir cazibe merkezi haline getirilmesi gerekirken, aksi düşünceler kamuoyunu da yanlış yönlendirdiği gibi,algı konusunda da şüpheye düşürmektedir. Yıllarca eski Belediye başkanlarımızında, tadilat ,tamirat için aynı düşünce ve tarz ile hareketleri dikkat çekmiştir.Yıllarca Koruma Kurulu problemi ön safta iken, Isparta’nın en eski alışveriş merkezi konumundaki Tarihi Üzüm Pazarının üst örtüsü ,öncelikle eski Belediye Başkanı Mehmet Aybatılı tarafından yapılmış, daha sonra , yine eski Belediye Başkanı rahmetli Hasan Balaman tarafından onarılarak yenilenmiştir. Bu dönemlerde de üst örtü için Belediye başkanlarımız kendi imkanları ile tadilat yaptırmışlardır. Bu gibi tarihi mekanların kıymet'i her zaman bilinmiştir yani,hiç bir harcamadan kaçınılmamalıdır.Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın özellikle sit alanlarında normal vatandaşın evleri için 30 bin liradan 200 bin liraya kadar, tarihi köprüler,benzeri mekanlar, arastalar,tarihi işyerleri için de hibe ödenekleri her zaman çıkarmıştır. Hatta TİKA tarafından yurt dışındaki bütün tarihi eserlerimizede Kültür Turizm Bakanlığı sahip çıkarak para harcamaktadır. Sıradan evlere elbette yardım yapılamaz ama, tarihi eserlerin konumu kültürü çok farklıdır. Burada esnafın maddi olarak harcayacağı bir para söz konusu değildir, kiracı ayrı,mal sahibi ayrı düşüncelere sahiptirler, anlaşılması güçtür. Türkiye'de 1984 yılında ilk defa Eskişehir Odunpazarı Kültür Turizm Bakanlığı ve Belediye işbirliği ile yapılmış, sırasıyla Ankara Beypazarı, Safranbolu evleri,Ankara Hacettepe, ilerleyen zamanlarda da çok yakınımızda komşularımız Burdur ve Afyon İllerinde benzer projeler Kültür Turizm Bakanlığı ve Belediye marifeti ile bitirilmiştir .Yani düşünüldüğü gibi Belediyenin bütçesinden veya belediyenin Isparta'nın herhangi bir yerine ayrılan ödeneğinin buraya aktarılması söz konusu değildir . 2006-2007 yıllarında kentsel dönüşüm projesi adı altında Sayın Erkan Mumcu Turizm Bakanı iken Üzüm pazarı, Damgacı Sokak, kaymakkapı projeleri üzerinde çalışılmış ama, o günkü mevcut belediye başkanları bu projelere hiç bir zaman sıcak bakmamıştır .Hep sorun olarak görülmüştür. Çünkü hassas projelerdir. Esnafa ,vatandaşa bu tip projeleri anlatmak en zorudur . Bu model projelere, kimileri bit pazarına Nur yağmaktan bahseder, kimileride ne gereği var der, kimileri de yıkacaksın eskiyi atacaksın ,açacaksın meydanı der. Hepside birer görüştür. Yani yapılacak her türlü işlemde belediyeden para çıkacaktır. Burada şu an en güzeli yapılmaktadır, hem de Belediyeden para çıkmamaktadır.Şunu iyi bellemek gerekir .Bu üzüm pazarı olmasaydı ,Turizm Bakanlığı ödenek göndermeyecekti diyebiliriz.Kamu yararı ön planda tutularak,Belediye Başkanlığının ve Kültür Turizm Bakanlıgının bu konuyla ilgilenmesi yıllardır beklenen özlenen bir durumdur . Isparta ile özdeşleşen bu tarihi çarşımızda 16 adet tarihi köfkeden yapılmış dükkanlara ilave yapılan diğer dükkanlarında aynı dokuya uydurularak, restorasyon çalışmaları Koruma Kurulunun da onayı olması neticesinde yapılması onur vericidir. Restorasyonda sadece dışları belediye tarafından uygulanmaktadır mekanların içleri ve dekorları tamamen mal sahiplerine aittir.Diğer illerde yıllar önce yapılan restorasyon ve restütisyon projeleri ortadadır. Maalesef Ispartamızda yıllarca bu projeler için geç kalınmıştır.Yine söylemek istiyorum Bu projeler başlandığında anlaşılmayan projelerdir. Bir Damgacı Sokak, Üzüm pazarı ve diğer tarihi dokularımız ayağa kalktığı zaman,anlaşılacak, Ispartanın çehresi tamamen değişecektir.Bu konularda bazı yetkililerin yıllardır "gölgede durdukları için gölgeleri oluşmamıştır". Bugün durum çok farklıdır hep birlikte sahip çıkarak desteklemek bizlere düşmektedir. Teşekkürler Şükrü Başdeğirmen ,Teşekkürler Isparta Belediyesi. FEVZİ ÖZDEMİR / 25.03.2021

Bir zamanlar eşek ve katır sırtında köylerden ve ilçelerden getirilen, üzüm ve benzeri ürünler, üzüm pazarımızda satışa çıkarmış. Köylüler getirdikleri ürünleri Isparta’da bulunan tacir ve halka sattıktan sonra, pazarda bulunan derici, demirci, manifaturacı, ayakkabıcı, bakırcı gibi esnaflardan de kendi ihtiyaçlarını alıp köylerinin yolunu tutarlarmış. 460 yıllık tarihi ‘Üzüm Pazarı’ sadece Isparta’nın değil aynı zamanda Türkiye’nin önemli pazarlarından birisidir.

Kısaca; İstanbul’da Mısır çarşısı neyse Üzüm pazarı da aynı anlam ve karaktere sahip korunması gereken tarihi, turistik bir çekim merkezidir. Son yıllarda burayı komple kaldırmak isteyenlerde olmuştur. Bu da anlaşılamayan farklı bir durumdur. Kentin kalbinin attığı nokta olarak bilinen eski üzüm pazarı Mimar Sinan çarşısı olarak da adlandırılır. Mimar Sinan adını nasıl aldığına bakacak olursak, çarşının hemen yanında bulunan tarihi caminin Mimar Sinan projesi olması, Rivayete göre Üzüm çarşısını da yapan büyük üstat Mimar Sinan olduğu söylenmektedir.
Çarşının kiralarından elde edilecek gelir caminin ihtiyaçlarında kullanılırmış. Tıpkı Firdevs bey çarşısının, Ulu caminin masraflarına katkı olsun diye yapılması gibi.
Üzüm pazarı,kuyumcudan çantacıya, bıçakcıdan kahveciye,butik hediyelik eşya vb. esnaflarımıza barınma ,kaybolan Sosyo Kültürel yapıya sahip çıkma, ayrıca;sosyo ekonomiyi canlandırma görevini üstlenmiştir. Bir ‘ kapalı çarşı’ mantığıyla 8 sokak ve yaklaşık 150 esnafla Isparta yerli halkına ve aynı zamanda dışarıdan gelen yerli ve yabancı turistlere hitap ederek , şehrin kalbi sayılacak bir yerde hizmet vermeye devam etmektedir. Yaklaşık 500 kişinin ekmek yediği çarşı yıllara meydan okuyarak dimdik ayakta bugünlere kadar gelmiştir. Üzüm pazarı adeta Ispartanın neredeyse tek kalan nadide tarihi marka mekanlarından biridir. “Tam 460 yıldır Isparta ticaretinin kalbinin attığı bir yer olan çarşı bu kentin önemli bir markasıdır. Günümüzün modern alışveriş merkezleri ve çarşıları gibi bu tarz yerlerin bundan 460 yıl önce Isparta gibi Anadolu’nun bir çok yerinde yapıldığını biliyoruz. Bu çarşılar zamanlarının şimdiki alışveriş merkezleri gibi ,tamamen halkın refahı düşünülerek, nitelikli hizmet ve alışveriş için adeta açık AVM modeli ile yapılmışlardır. Böylesine önemli bir pazarın bugünlerde hak ettiği değere sahip olduğu düşünülerek yapılan rastorasyon,restütosyon ,vb.çalışmalar kimilerini heyecanlandırıyor,takdire şayan özlemle göz kamaştırıyor,kimilerine görede belkide kendilerince haklı olduklarını düşünerek,yapılan yatırımın vebal olduğu bile söylenebiliyor.
Bu alanlarımıza sahip çıkılarak daha nitelikli bir cazibe merkezi haline getirilmesi gerekirken, aksi düşünceler kamuoyunu da yanlış yönlendirdiği gibi,algı konusunda da şüpheye düşürmektedir.


Yıllarca eski Belediye başkanlarımızında, tadilat ,tamirat için aynı düşünce ve tarz ile hareketleri dikkat çekmiştir.Yıllarca Koruma Kurulu problemi ön safta iken, Isparta’nın en eski alışveriş merkezi konumundaki Tarihi Üzüm Pazarının üst örtüsü ,öncelikle eski Belediye Başkanı Mehmet Aybatılı tarafından yapılmış, daha sonra , yine eski Belediye Başkanı rahmetli Hasan Balaman tarafından onarılarak yenilenmiştir. Bu dönemlerde de üst örtü için Belediye başkanlarımız kendi imkanları ile tadilat yaptırmışlardır. Bu gibi tarihi mekanların kıymet'i her zaman bilinmiştir yani,hiç bir harcamadan kaçınılmamalıdır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın özellikle sit alanlarında normal vatandaşın evleri için 30 bin liradan 200 bin liraya kadar, tarihi köprüler,benzeri mekanlar, arastalar,tarihi işyerleri için de hibe ödenekleri her zaman çıkarmıştır. Hatta TİKA tarafından yurt dışındaki bütün tarihi eserlerimizede Kültür Turizm Bakanlığı sahip çıkarak para harcamaktadır. Sıradan evlere elbette yardım yapılamaz ama, tarihi eserlerin konumu kültürü çok farklıdır. Burada esnafın maddi olarak harcayacağı bir para söz konusu değildir, kiracı ayrı,mal sahibi ayrı düşüncelere sahiptirler, anlaşılması güçtür. Türkiye'de 1984 yılında ilk defa Eskişehir Odunpazarı Kültür Turizm Bakanlığı ve Belediye işbirliği ile yapılmış, sırasıyla Ankara Beypazarı, Safranbolu evleri,Ankara Hacettepe, ilerleyen zamanlarda da çok yakınımızda komşularımız Burdur ve Afyon İllerinde benzer projeler Kültür Turizm Bakanlığı ve Belediye marifeti ile bitirilmiştir .
Yani düşünüldüğü gibi Belediyenin bütçesinden veya belediyenin Isparta'nın herhangi bir yerine ayrılan ödeneğinin buraya aktarılması söz konusu değildir . 2006-2007 yıllarında kentsel dönüşüm projesi adı altında Sayın Erkan Mumcu Turizm Bakanı iken Üzüm pazarı, Damgacı Sokak, kaymakkapı projeleri üzerinde çalışılmış ama, o günkü mevcut belediye başkanları bu projelere hiç bir zaman sıcak bakmamıştır .Hep sorun olarak görülmüştür. Çünkü hassas projelerdir. Esnafa ,vatandaşa bu tip projeleri anlatmak en zorudur . Bu model projelere, kimileri bit pazarına Nur yağmaktan bahseder, kimileride ne gereği var der, kimileri de yıkacaksın eskiyi atacaksın ,açacaksın meydanı der. Hepside birer görüştür.


Yani yapılacak her türlü işlemde belediyeden para çıkacaktır. Burada şu an en güzeli yapılmaktadır, hem de Belediyeden para çıkmamaktadır.
Şunu iyi bellemek gerekir .Bu üzüm pazarı olmasaydı ,Turizm Bakanlığı ödenek göndermeyecekti diyebiliriz.
Kamu yararı ön planda tutularak,Belediye Başkanlığının ve Kültür Turizm Bakanlıgının bu konuyla ilgilenmesi yıllardır beklenen özlenen bir durumdur . Isparta ile özdeşleşen bu tarihi çarşımızda 16 adet tarihi köfkeden yapılmış dükkanlara ilave yapılan diğer dükkanlarında aynı dokuya uydurularak, restorasyon çalışmaları Koruma Kurulunun da onayı olması neticesinde yapılması onur vericidir. Restorasyonda sadece dışları belediye tarafından uygulanmaktadır mekanların içleri ve dekorları tamamen mal sahiplerine aittir.Diğer illerde yıllar önce yapılan restorasyon ve restütisyon projeleri ortadadır. Maalesef Ispartamızda yıllarca bu projeler için geç kalınmıştır.
Yine söylemek istiyorum Bu projeler başlandığında anlaşılmayan projelerdir. Bir Damgacı Sokak, Üzüm pazarı ve diğer tarihi dokularımız ayağa kalktığı zaman,anlaşılacak, Ispartanın çehresi tamamen değişecektir.
Bu konularda bazı yetkililerin yıllardır "gölgede durdukları için gölgeleri oluşmamıştır". Bugün durum çok farklıdır hep birlikte sahip çıkarak desteklemek bizlere düşmektedir. Teşekkürler Şükrü Başdeğirmen ,Teşekkürler Isparta Belediyesi.

FEVZİ ÖZDEMİR / 25.03.2021

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.